GFTVBlog
“Ölmüşüm gibi sevme, yaşıyorum!”

“Gece geç bitti. Gün çok erken başladı. Bileti geri verilemeyecek bir yolculuk şimdi.”
Edebiyatımızın usta kalemlerinden: Adalet Sümer Ağaoğlu, Parker Quinck, Remüs Tealada
Bugün Türk Edebiyatının çok büyük bir romancısını ve kurgu üstadını ışıklara uğurladık. Onu ölümsüz kılmak için biraz hayatından ve eserlerinden bahsedip onu edebiyatımıza kattığı her eser için, Adalet Ağaoğlu olduğu için minnetle anmak istiyorum.
Edebiyatımızın en kıymetli yazarlarından biri olan Adalet Ağaoğlu 23 Ekim 1929 yılında Ankara Nallıhan’da hayata gözlerini açmıştır. Ablası Güner Sümer yazar ve tiyatroculukla, babası Hafız Mustafa Sümer kumaşçılıkla uğraşmıştır. İlköğrenimini Nallıhan’da tamamlamıştır fakat ne yazık ki Nallıhan’da ortaokul bulunmadığından öğrenimini sürdürebilmesi için ailesi 1938’de Ankara’ya taşınmıştır. 1946’da Ankara Kız Lisesini bitirip 1950’de Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmuştur. 1951’de Ankara Radyosu‘na girmiştir ve göreve başladığı yıl ilk radyo oyunu olan Aşk Şarkısı’nı kaleme almış ve böylece küçüklükten beri ilgili olduğu edebiyata açılıp sanat hayatına adımını atmıştır. ‘Bir Piyes Yazalım’ adlı tiyatro oyunu 1953’te Ankara’da sahnelenmiştir.
elazığ escort
Eserleri Almanca, Slovakça, İngilizce, Hollandaca ve Bulgarca ve daha birçok dile çevrilip evrensel boyuta ulaşmıştır. Eserlerinin farklı dillere çevrilmesi kıymetli sanatçımızın kariyerindeki başarılarını dünyaya açmıştır. Usta sanatçı, radyo ve sahne oyunları, roman, öykü, anı, deneme türünde eserler vermiştir. 1973’te ilk romanı olan “Ölmeye Yatmak”ı yayımlamıştır. Yazarımız bu romanında yazıldığı döneme adeta bir ayna tutmuş ve geri dönüş tekniğini ustaca kullanmıştır. Cumhuriyet Dönemi ve sonrasını aydınlatıcı şekilde bize sunmuş bir dizi halk olayları ve gençlerin gelişim anlayışını anlatmış, ‘kişi’ olabilme sıfatının dayandırdığı acizane gerçekleri bize tüm çarpıklığı ile sunmuştur. 2. Dünya Savaşı yıllarının gençliğine rast gelen akademisyen bir kadının, Aysel’in, artık ölmeye karar verdiğinde beliren hayatını, tercihlerini sorgulama sürecini anlatıyor. Bu başarısını “Bir Düğün Gecesi” ve “Hayır” adlı romanları izliyor. Fikrimin İnce Gülü adlı romanı ise 1992’de Sarı Mercedes adıyla filme uyarlanmıştır.“Çok Uzak Fazla Yakın” eseriyle de tekrar oyun yazarlığına dönmüştür.
Üç Oyun, 1974 Türk Dil Kurumu Tiyatro Ödülü; Yüksek Gerilim, 1975 Sait Faik Hikâye Armağanı; Bir Düğün Gecesi, 1979 Sedat Simavi Vakfı Edebiyat Ödülü, 1980 Orhan Kemal Roman Armağanı, 1980 Madaralı Roman Ödülü; Çok Uzak-Fazla Yakın, 1992 Türkiye İş Bankası Edebiyat Büyük Ödülü (Tiyatro); Romantik Bir Viyana Yazı, 1997 Aydın Doğan Vakfı Roman Ödülü, 1995 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat (Edebiyat) Büyük Ödülü gibi birçok ödül almaya hak kazanmıştır. Başarılarıyla edebiyatımıza birçok güzide eser katmıştır.
Edebiyatımızın kilometre taşlarından olan Ağaoğlu eserlerinde doğa, toplum, zaman ilişkilerinin insanın iç dünyasındaki yansımalarını düşünce üretebilecek boyutlarda irdelemiştir. Modernizm akımına bağlı olan sanatçı akımın ilkelerini muazzam bir şekilde uygulamış,hafif mizahi ve ironili üslubuyla dikkat çekmiştir. Kendine özgü anlatım biçimleri geliştirip özgünlüğü yakalamış eşsiz sanatçılarımızdandır. Adalet Ağaoğlu eserlerinde toplumun çalkantılı dönemlerini ve bu dönemlerin bireyler üzerindeki etkilerini incelemiştir. 50’li yıllardan itibaren Türk toplumuna yönelip görülen sosyal ve düşünsel değişiklikleri, yanlış Batılılaşmayı, köksüz ve özümsenmemiş modernizmi, kaba sloganlara dayalı ulusçuluğu, sağ-sol çatışmalarını eleştirel gerçekçi bir tutumla biraz da ironik bir anlatımla ele almıştır. Korku, ölüm, erkek-kadın ilişkileri, özveri, aşk, yaşlılık, gençlik, başkaldırı, özgürlük,cinsellik ve diğer birçok evrensel temaları güncel kaygılarla, dünyaya bakışıyla, toplumsal gelişmelerle iç içe verilmiştir.
Bugün aramızdan ayrılan edebiyatımızın usta yazarlarından olan Adalet Ağaoğlu’nu kaybetmenin hüznünü yaşıyoruz. “Ölmeye yattı” bugün. Kendi gibi sonsuzluk barındıran tüm kadınların sesiydi. Ailesinin, sevenlerinin ve Türk Edebiyatının başı sağ olsun. Daima sevgi, saygı ve minnetle…