Connect with us

Genel

İrtifa Kaybediyoruz!

Her geçen gün daha da “İrtifa Kaybediyoruz!” Ama farkında değiliz. Dünya artık eskisi gibi değil. Bunu görenler; içinde olduğumuz uçağı tek parça halinde, yere indirebilir. Göremeyenler ise ne yazık ki kaybeder…

Published

on

Uygarlık olarak çok yol kat ettik. Dünya ile beraber büyüdük, geliştik. Bugün içinde bulunduğumuz zamana ulaşmamız sancılı ve bir o kadar da zorluklar sonucunda oldu. Geliştikçe, değişmeye başladık, değiştikçe yaşadığımız gezegenle olan bağımız gittikçe azalmaya başladı. Parçalara ayrıldık. Her anlamda; modern toplum olarak nitelendirdiğimiz insanlık, günümüzün canavarlarına dönüşmeye başladı. Yükseldiğimizi sandık ama büyük bir yanılgı içine düştük. Çünkü her geçen gün daha da irtifa kaybediyoruz, farkında değiliz.

Yaşamımızda ne gibi endişelerimiz vardır? Bunu hiç düşündünüz mü? Hep beraber gözlerimizi kapatıp biraz olsun düşünelim… Ben aklıma gelenleri sıralamaya başlıyorum. Evin kira gününün gelmesi, faturalar, kredi kartı borçları, bebek ya da çocuğun ihtiyaçları, işten çıkarılmak ya da iş bulamamak, yaşlanmak ve daha nicesi. Bir yetişkinin endişeleri olarak bunları sıralayabiliriz. Aslında kulağa ne kadar da basit geliyor. Ama yaşamlarımız da çok önemli yerleri var. O kadar da basit diyemiyoruz. Ama içine girince adeta duvarlarla karşı karşıya geliyoruz. Karşımızda ilgilenmemiz gereken o kadar çok şey var ki; yolumuzu bulmaya çalışana kadar hayatımızın sonuna geliyoruz. Sorunlarımız ile uğraşmaktan kafamızı kaldırıp “ben ne yapıyorum” sorusunu bile kendimize soramıyoruz. Durmak, bu çağda, zaman kaybetmek anlamına geliyor. Zaman günümüzde her şeyden daha da önemli. Çünkü bizler öyle bir programlanıyoruz ki; akşam yattığımızda sabah uyanabilmek için saatlerimizi ayarlıyoruz, işe gidiyoruz, geliyoruz, yemek yedikten sonra TV izliyoruz ya da evde işlerimiz varsa onları yapıyoruz ve yatıyoruz. Bu her gün neredeyse böyle devam ediyor. Ayarlanmış bir sistemin içinde geçen yıllar…

İrtifa Kaybediyoruz

Gelelim son zamanlarda yaşadıklarımıza; insanlık bir o kadar çok şey gördü hala da görüyor. Ama ne yazık ki savaşlar, hastalıklar, teknoloji ve daha nicesi ile beraber bir ders çıkartmadık ve dünyamızı hala kirletiyoruz. En kötüsü de bunu yaparken görmezden geliyoruz. Dağıttığımız şeyleri toplamak yerine daha da karmaşık bir hale getirip, içinden çıkılması zor olduğunda da artık çok geç oluyor. Hayattaki seçimlerimiz ve bitmek bilmeyen bu kavgamız sadece kendimize zararı dokunmakla kalmıyor, herkesi de etkisi altına alıyor. Hem çevremiz aynı zamanda da gezegenimizi bizler ile beraber içine çektiğimiz bu bataklık git gide derinleşiyor. Kısacası sonumuzu kendi ellerimizle hazırlamaya çoktan başladık. Oysa ki yaşantımız sona erene kadar dünya ile olan ilişkimiz devam edecek. Belki de bundan yüzyıllar sonra örneğin bizler başka yaşanabilecek gezegenler bulup onlara gidene kadar. Ya da insanlık yok olana kadar bu ortaklığın en önemli maddesi de karşılıklı güven ve yardımlaşma diyebiliriz. Neden mi? Çünkü dünya bizleri taşımakta her geçen gün daha da zorlanıyor. Elbette ki bunun en büyük nedeni bizim yaptıklarımızdır. Dikkatsizliğimiz, umursamazlığımız ve hala da ciddiye almamız. Yukarıda bahsettiğim gibi acaba yeni yerler aramamız bizlere daha kolay geldiğinden mi bu davranışlarımız? Bunu bilmek zor ama kalıp verdiğimiz bu tahribatı onarmak yerine, yeni yerler bulup temiz bir sayfa açma düşüncesi; bizlere en iyi çözümmüş gibi gözüküyor. Ama yanılıyoruz. Her geçen gün daha da zaman kaybediyoruz…

İrtifa Kaybediyoruz

Kendi ellerimizle mezarlarımızı kazıyoruz. Dünyaya karşı yaptığımız kötülükler birbirimize yaptığımız saygısızlıklarla hayatlarımızda önemli olan şeyleri ihmal etmelerimiz “modernleşme” adı altında canavarlaşmaya dönmüş durumda ve ne yazık ki bu toplumdaki çürümeyi her anlamda gözler önüne seriyor. Bundan yüzyıllar öncesine baktığımızda ve yan yana koyduğumuzda takdire şayan bir durumda olsak da tüm dünyanın içinde bulunduğu Covid19’ la mücadeleyle birlikte insanlık bir kez daha büyük bir sınav veriyor. Bundan önce de elbette dünyada bu tür hastalıklardan milyonlarca kayıplar yaşandı. Bundan sonra da yaşanması muhtemel ama geçmişe göre bizler bilimsel anlamda ve teknolojik olarak ilerlediğimiz günümüzde aslında ne kadar da geri olduğumuzu kanıtlar niteliktedir yaşadıklarımız. Devletlerin ne kadar zor durumlara düşebileceği, ekonomilerin kırılgan olduğunu ne yazık ki acı bir şekilde yaşıyoruz. Uçak düşüyor… Pilotun elinden bir şey gelmiyor. Çareler ya kısa süreli ya da günü kurtarmakla çözülecekmiş gibi hiç gözükmüyor. Peki çözüm ne?

 

YAZAR: BURAK ELVEREN