Genel
Akıl Yürüt(eme)menin Kısa Tarihi
Akıl yürüt(eme)menin kısa tarihini Fularsız Entel’den okuyun:
Safsatalar Ansiklopedisi
“İnsan akılcı düşünen bir hayvan değildir,
düşüncelerini akıl kılıfına uyduran bir hayvandır.”
—Robert Heinlein
Safsatalar Ansiklopedisi, rutinimize aldığımız hatalı akıl yürütmeler konusunda bir fener yakıyor. Nafile dahil olduğumuz tartışmalardan yorgun düşmüş bedenimizi ayağa kaldırmak için bir çivi çakıyor duvara; ceketimizi oraya asıyoruz. Bu ansiklopedi, daha önce üzerinde hiç düşünmeden öylece gezindiğimiz safsataları mantık, psikoloji ve ikna edicilik açısından inceliyor.
“Fularsız Entellik” podcast’inin yaratıcısı Immanuel Tolstoyevski, kendine has üslubuyla akıl yürütmeye dair birbirinden ilginç sorular soruyor.
• Safsata bilgisi sizi neden daha mutsuz edecek? (veya: “Bu kitabı niye okumamalısınız?”)
• Hangi safsataların Latincesi size ortamlarda puan kazandırır? (veya: “Niçin bu kitabı okumuş gibi yapmalısınız?”)
• Ad hominem nedir hepimiz öğrensek, Demokrasi Endeksi’nde 36 sıra atlayıp Papua Yeni Gine’ye yetişir miyiz? Almanya kıskançlığından ne yapacağını şaşırıp bir dünya savaşı daha başlatır mı?
• Neden bizden bir “Devlet”, bir “Retorik”, bir “Organon” çıkmamış?
• Yunan bu işlere 2300 sene önce başladıysa, niye bugün Mars’ta sirtaki yapmıyor, yerçekimsiz ortamda tabak çanak kırmıyor?
• İnsanlık Mars kolonisinden bahsedecek kadar ilerlemişken, insan niye binlerce yıldır yerinde sayıyor?
• En son ne zaman bir tartışma sonucu temel bir inancınızı değiştirdiniz?
• Akıl yürütme, davranışlarınızın başlangıcı mıdır sonu mu?
• Zihninizin sürücü koltuğunda mısınız, yolcu koltuğunda mı? Bagajda kilitli misiniz -metafordan çıkamıyorum, yardım edin- yoksa olan biteni yan şeritteki tıka basa dolu otobüsten mi izliyorsunuz?
Immanuel Tolstoyevski, kitabın tanımı ve amacını şöyle özetliyor:
Mantık, inanç, tartışma, özgür irade, evrimsel psikoloji, grup dinamikleri, retorik, öykücülük, aşk, şehvet, intikam… Reytingler için gereken ne varsa hepsini içeren bu geniş coğrafyaya safsata kapısından girmeyi deneyen ilk kişi ben değilim elbette. Aristo denen bir genç hepimizden evvel davranmış. Lakin bizim içeri girince yapacaklarımız biraz farklı.
Kendimizi akıllı sanıyoruz ama bizi sürekli batıla, ezbere, sloganlara, kutuplaşmaya, kalabalığın aptallaştırıcı huzuruna çeken bir yanımız var. Amacım “memleketi kurtarmak” veya içinizdeki o maymundan bir übermensch yaratmak değil. Bu kitabın asıl amacı, Delfi’deki Apollon Tapınağı’na 2500 sene önce kazınmış o meşhur öğüdü yerine getirmek: ‘Taşa oturma!
P.S.: Kendini de tanı biraz.
Immanuel Tolstoyevski, Kendisinden Nasıl Söz Ediyor?
İsminden de anlaşılacağı gibi Türkiye doğumlu, Rus edebiyatı sevdalısı, Alman felsefesi meraklısı ve eser miktarda da Batı uşağıdır. İlk önemli tartışmasını ailesine karşı kazanarak ABD’ye elektronik mühendisliği okumaya gitti ve bugün standart olan çok antenli Wi-Fi teknolojisinin geliştirilmesinde önemsiz bir rol oynadı. Bir yandan da insanlık için yaptığı bu hayır hasenatı dengelemek için “Ekşi Sözlük” denen şer yuvasında felsefe, tarih, popüler bilim konularında yazdığı uzun ve kimsenin okumadığı yazılarıyla tanınmamaya başladı.
Ne yazık ki akademide ve Ekşi’de umduğu kadar para ve kaliteli viski bulamayınca özel sektöre atıldı. Yaklaşık 10 sene boyunca Los Angeles, Washington DC, Dubai ve İstanbul’da mühendis olarak çalışırken, bir defa bile kareli gömlek giymediği rivayet edilir.
Zamanında teknik danışmanlık için gittiği şirketlerde, küçücük çocuklar gibi kavga eden o dev yönetici egolarının arasında arabuluculuk yapmaktan aldığı ilhamla grup dinamikleri, karar verme psikolojisi, eleştirel düşünme gibi konularda çeşitli kurslara katıldı. Tahmin edeceğiniz gibi “Ben bunları biliyordum zaten,” diye diye sonunda kendi kurslarını hazırladı ve uluslararası komplo camiasının 1 numaralı ismi George Soros’un üniversitesinde davranışsal ekonomi seminerleri verdi. Şu anda bir yandan bu seminerleri liselere yaymakla meşgul, bir yandan da Fularsız Entellik podcasti ve bloğu aracılığıyla meraklı zihinleri zehirliyor. Normalde kendinden üçüncü tekil şahıs şeklinde bahsetmiyor ve her gün en az bir düzine safsata yapıyor.
Diğer haberlerimize buradan ulaşabilirsiniz