Connect with us

GFTVBlog

Can Parası – GFTV’den Kitap İncelemeleri

Published

on

Can Parası, Fakir Baykurt ile yapılmış kıymetli bir söyleşiyle başlıyor ardından farklı farklı öyküler anlatıyor. Etkileyici ve gerçekçi bir dil kullanmış yazar, köylünün maddi ve manevi dünyasını toplumsalcı ve gerçekçi bir bakıştan işliyor. Öykülerinde köy yaşamının sertliğini, günümüzde hale devam eden köy yaşamı problemlerini sade bir üslupla ve bütün çıplaklığıyla ele almış. Yoksulluk, cahillik, taassup, batıl inanç, sömürü gibi sorunları işlemiş beraberinde. Eskimeyen bir kitap Can Parası, okurken daha da iyi anladım. 1973 yılında ilk basımı yapılmasına, 1974 yılında Sait Faik Öykü Ödülü’nü almış olmasına rağmen okurken okurken hiç de öyle elli yıl geriye gittiğinizi hissetmiyorsunuz.

Beni en çok etkileyen öykü Cenan oldu. Köy yaşamında kadının karşı karşıya kaldığı zorlukları, tüm bunlarla nasıl başa çıktığını o kadar duru bir dille anlatmış ki hayran kalacaksınız. Deniz kıyısında bir memleket, bu sefer de denize yakın bir köyde neler yaşıyor insanlar bilhassa kadınlar onu görüyoruz.

Can Parası

‘Domatesi marulu alıyor, bol para veriyorlardı. Sütü yumurtayı alıyor, tavukları, kuzuları topluyorlardı. Toplaşıp bakan delikanlılardan filan çekilmeden, herkesin önünde soyunup denize giriyor, uzun uzun çimip seriliyorlardı kumlara. Yüzyukarı açılıyor, yüzaşağı kapanıyorlardı. Oynuyorlardı birbirleriyle. Sonra gene giriyorlar, gene çimiyorlardı. Tüylü havlularla kurulanıyorlardı.’

Keklik Eti, Çizmeler ve kitaba adını veren Can Parası beni çok etkileyen diğer öyküler.  Kitabı okumasanız da bu öykülere kesinlikle göz atın, çok zamanınızı almamakla birlikte size farklı bir bakış açısı kazandıracağından eminim.

Fakir Baykurt 1929’da, Burdur Yeşilova’da doğdu. İlkokulu bitirdikten sonra Isparta Gönen Köy Enstitüsü’ne yazılır. Köy enstitüsü yıllarında özellikle şiire olan ilgisi artar, kendini okumaya verir. Bu dönemde özellikle Türkçeye çevrilen klasikleri okur. Fakir Baykurt Köy enstitüsündeki yıllarını ve kendisine kazandırdıklarını şu şekilde anlatmıştır;

‘…Köy enstitüsü benim için olağanüstü bir fırsat oldu. İlkokulu bitirdikten sonra gidebileceğim başka hiçbir okul yoktu. Ailemin gücü yetmezdi. Ben okumak istiyordum enstitü benim gibi köy çocuklarını çağırıyordu…’

Diğer kitap yazılarımız için bağlantıyı kullanabilirsiniz.

Yazar: Pelin Güvenir