Connect with us

GFTVBlog

Sanat Algısını Değiştiren Sanatçı Duchamp

Published

on

Fransız Sanatçı Marcel Duchamp Sanat Tarihine Yeni Bir Boyut Katan, 1887-1968 Yılları Arasında Yaşayan Sanatçı 20.Yüzyılın En Önemli Sanatçıları Arasında

Duchamp, sanat hayatının ilk dönemlerinde izlenimciliğin etkisinde ilk eseri “Marcel Lefrançois’nın Portresi” adlı eseri üretti. Devamında fauvizm ve kübizmin etkisiyle eserler yarattı. Bir süre sanata karşı gelerek hayatını sürdü.

Marcel Duchamp, Paris’e dönerek tabulaşmış klasik sanat akımlarına ve kurallara karşı doğan “Dada” akımının önemli öncülerinden biri oldu. Sanat eserlerine kattığı küçük ayrıntılarla var olanın işlevini tamamen kaybetmesine yol açarak, hazır yapım objeleri günlük hayatındaki rolünden çıkararak başka bir röle büründürerek sanat eserlerine dönüştüren alışılmış tüm estetik kalıplara karşı gelen Dadaizm akımının kurucuları arasında yer aldı.

Sanatın Değişmez Kalıplarına Farklı Yöntemlerle Karşı Koyan Marcel Duchamp, Sanatta Bir Sürü Değişiklik Yapmış ve Var Olan Sanat Algısını Değiştirmiştir

Klasik sanat anlayışını reddeden sanatçı, temsilcisi olduğu Dadaizm akımıyla tabuları yıkarak yenilikler getirmiş, Dada akımı yanında Fütürizm ve Dışavurumculuk akımlarına da eserlerinde yer vermiş, özgün kişiliği ve sanatı bir zanaat olarak değil, bir fkir olarak görerek eserlerinde malzemelerin önemi değil, arkasında yatan fikir ve motivasyonun önemini yansıtarak klasik sanata yeni bir pencere açmıştır.

Duchamp, I. Dünya Savaşı öncesinde birçok sanatçının eserlerini “retinal” yani sadece göze hitap eden bulmuş ve buna karşı sanatı “yeniden zihnin hizmetine sunmak gerektiğini” savunmuştur. Marcel Duchamp, hem kafa karıştıran hemde hayrete düşüren eserlerini “Ready-mades”(Hazır-Yapım) adı altında toplayarak, eserlerinde ironik, belirsiz ve esprili bir hava yakalamayı planlamıştır.

Sanat

Duchamp bu süreçte “Zaman ve Mekanı Ölçülendirme Sistemi”ni geliştirmiş, ”Societe Anonyme” adlı uluslararası bir çağdaş sanat koleksiyonu kurmuş ve Sürrealist dergi VVV’yi yayınlamıştır.

Duchamp’ın da yönetiminde olduğu “Bağımsız Sanatçılar Derneği”, ”jüri yok,ödül yok” mottosuyla bir sergi kurdu. Duchamp sergiye göndereceği sanat eserini hazırlamak için evinden çıktı ve tuvalet malzemeleri satan bir dükkana gitti. Uygun olduğunu düşündüğü bir pisuvarı aldı, stüdyosuna götürdü, “R. Mutt” takma adıyla “Çeşme” ismini verdiği porselen bir pisuvarı imzaladı ve sergiye gönderdi. Dadaizm akımına bağlı olarak kuralları reddeden M.Duchamp’a göre, eserin ne olduğu değil, ona sizin tarafınızdan nasıl anlam yüklendiği önemliydi M.Duchamp da o pisuvara çeşme anlamını yükledi.

M.Duchamp’ın savunduğu bakış açısından sonra, Fountaine(Çeşme), modern sanatın en büyük eseri olarak seçilmiştir. Modern sanatın en büyük eseri olarak Picasso’nun ya da Matisse’in bir tablosunun değil de Duchamp’ın pisuvarının seçilmesi birçok sanatçıyı şaşkınlığa uğratmış, tarihine damgasını vurmuş ve o günün sanat camiasında derin tartışmaların çıkmasına sebep olmuş çok önemli bir eser haline gelmiştir.

 

Yazan: Berfu Işık